7 Mayıs 2009 Perşembe

Protagoras’ın Felsefesi

Protagoras'ın Felsefesi

Protagoras‘ın felsefesi hakkında yapılan açıklamalar, onun günümüze ulaşan ünlü parçasına dayanır. [ Guthrie (3)]

Protagoras’ın Eserlerinden Günümüze Ulaşan Parçalar ” başlıklı konuda 1. sırada verilen bu parçaya tekrar göz atalım: ” Herşeyin ölçüsü insandır, var olan şeylerin varlıklarının, var olmayan şeylerin yokluklarının ölçüsüdür.

Platon(17), ” Theaitetos ” adlı diyaloğunda, bu parçayı şöyle yorumlar:

Sokrates: ” Onun için sorunu yeniden ele al, bilginin özünün tayin etmeye uğraş. Fakat buna yetkili olmadığını sakın bir daha söyleme. Çünkü Tanrı ister, sen de gayret edersen, başarabilirsin. ”

Theaitetos: ” Mademki bu kadar candan teşvik ediyorsun, Sokrates, içimdeki, her ne olursa olsun, söylemeye çalışmamam ayıp olurdu. Böylece düşünceme göre bir şey bilen kimse bildiğini algılar. O halde, şimdilik görünürde, bilgi algıdan başka bir şey değildir. ”

Sokrates: ” İşte, doğrusu, iyisi de budur, oğlum. İnsan düşüncelerini böyle açıkca söylemeli. Ama haydi bunun gerçek bir ürün mü, yoksa kof bir görünüş mü olduğunu birlikte inceleyelim. Duyumun bilgi olduğunu iddia ediyorsun, değil mi ? ”

Theaitetos: ” Evet. ”

Sokrates: ” Muhakkak ki bilgi için hiç de kötü bir tanım vermedin. Tersine, Protagoras’ın da verdiği tanım budur. Yalnız o aynı şeyi başka şekilde söylüyordu. O, herşeyin ölçüsü insandır, var olan şeylerin varlıklarının, var olmayan şeylerin yokluklarının ölçüsüdür, bunu herhalde okumuşşundur, değil mi ? ”

Theaitetos: ” Kuşkusuz. Hem de birçok defalar. ”

Sokrates: ” O, şöyle bir şey kastetmiyor mu; şeyler bana nasıl görünüyorsa öyloe, sana nasıl görünüyorsa öyledir ? oysa bende senin gibi insanım. ”

Theaitetos: ” Evet o böyle düşünüyor. ”

Sokrates: ” Bilge bir adamın anlamsız bir şey söyleyeceği de kabul edilemez. Onun için Protagoras’ın düşüncelerini izleyelim. Esen aynı rüzgârın içimizden bazısını üşüttüğü, bazısının da hiç üşütmediği, bazısına hafif, bazısına da sert geldiğini çok kere olur değil mi ? ”

Theaitetos: ” Kuşkusuz. ”

Sokrates: ” Böyle olunca rüzgârın kendisine ‘ soğuk ‘ ya da ‘ soğuk değil ‘mi diyeceğiz, yoksa Protagoras’a uyarak üşüyenlere göre ‘ soğuk ‘, ötekiler için de böyle olmadığını mı söyleyeceğiz ? ”

Theaitetos: ” Sonuncuyu söyleyeceğiz. ”

Sokrates: ” O halde sıcak ve buna benzer bütün durumlarda görünüş ile duyum aynıdırlar, çünkü herkes onları böyle algılıyorsa herkes için de böyle olacaklardır. ”

Theaitetos: ” Kabul ediyorum. ”

Sokrates: ” Duyum, öyleyse, daima varlığa dayanır, yanılmaz. Yalnız, bu hal, duyum, bilgi olunca gerçekleşir ? ”

Theaitetos: ” Öyle görünüyor. “

Protagoras’ın savından ve Platon’un bu savı yorumlaşından anlaşılmaktadır ki, Protagoras’a göre bilgi, bilen ve bilinen, özne ve nesne arasındaki bir ilişkidir. Bilginin kaynağı algılardır. Eğer duyularının sağladığı veriler reddedilirse; hiçbir şeyin bilgisi olamaz. Şeylerin bize nasıl gördükleri duyularımıza bağlıdır ve bu görüntü, elimizde olan biricik veridir. O halde sadece genel ve zorunlu nitelikleri ile göz önüne alınan insanlık değil, zamanın herhangi bir noktasında birey, şeylerin ölçüsüdür. [ Lange(6), Thomson(18) ]
Devamı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder